Demokratlar Kulübü Derneği V. Dönem Başkanı: ALİ NAİLİ ERDEM

17 Şubat 1927 tarihinde İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde doğdu. İlk öğrenimini Kemalpaşa İlkokulu'nda, orta öğrenimini İzmir’de yaptı. 1950-1951 Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. 1954-1961 yılları arasında avukatlık yaptı. 1945’den beri Fikirler, Töre, Kemalist Ülkü, Çınar, Edebiyat Dergisi, Gülpınar, İlk Yaz, Çaba, Şiir Defteri ve Çağrı gibi bir çok dergide şiirleri neşredildi. 1965’ten beri Tercüman, Milliyet, Orta Doğu, Yeni Asır, Ege Ekspres, Ege Telgraf gazetelerinde ve Maya dergisinde makaleleri yayınlandı. 1961-1980 arası 1, 2, 3, 4 ve 5 inci Dönem İzmir Milletvekili. Sanayi, Çalışma (iki defa) ve Millî Eğitim Bakanlığı yaptı. 1980 askeri darbesinden sonra ülkenin çeşitli yerlerinde konferanslar verdi.
Toplumsal Düşünce Derneği ile İzmir Kültür ve Dayanışma Derneği onursal başkanı, İzmir Ege Sanayicileri Derneği, Çanakkale Şehitlerini Koruma Derneği, Edebiyat Derneği ve Basın Cemiyeti üyesidir. Evli ve üç kız ve beş torun sahibi. 

ESERLERİ:
Bu Toprağın İnsanları, Sevda Kuşatması adlarını taşıyan iki şiir kitabı yayınlanmıştır. 

DEMOKRATLAR KULÜBÜ DERNEĞİ 

V. DÖNEM BAŞKANI ALİ NAİLİ ERDEM

Demokratlar Kulübü Derneği IV. Dönem Başkanı ÖZER KENAN YILMAZ

Günlük, 27 Mayıs mağdurlarını üzdü: 

Çekilen acılar yetmedi mi?

Emekli Oramiral Özden Örnek'e atfedilen günlükteki darbe planı, 27 Mayıs 1960 darbesinin mağdurlarını kızdırdı. Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanın idam edildiği, Demokrat Partililerin ağır işkencelere maruz kaldığı sürecin şahitleri duyduklarına inanamıyor.

Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Yassıada'daki 15 aylık dramın ardından idam edildi. Eşi Mutahhara Polatkan hâlâ hayatta. Yarım asırlık acısı dinmemiş. Darbe kelimesinden nefret ediyor. "Allah düşmanımıza dahi vermesin." diyor. DP milletvekili Sami Soylu, Yassıada günlerini yaşadı. Hasta yatağında, bunca yıl sonra darbeden bahsedilmesini hayretle karşılıyor. "Allah, böyle yüz karası bir durumu, acı günleri ülkeme yaşatmasın." temennisinde bulunuyor. DP'li Gıyasettin Emre'nin kafasında hâlâ Yassıada'da yediği dayak sebebiyle oluşan yaranın izi duruyor. Emre, "Bu kadar kurban verildi. Nasıl böyle şeylerden bahsedilebilir? Ayıp değil mi?" şeklinde konuşuyor.

DP'li Kenan Yılmaz, duruşmalar sırasında kalp krizi geçirerek vefat etti. Oğlu Özer Yılmaz Demokratlar Kulübü başkanı. Yılmaz, Atatürk'ün orduyu siyasetten ayırdığını hatırlatıyor. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri, Menderes kabinesinin en güçlü isimlerindendi. Duruşmalarda dik duruşunu hiç bozmadı. Ancak maruz kaldığı muameleye dayanamayarak karar açıklandıktan bir ay sonra vefat etti. İleri'nin kızı Cahide İleri, darbenin düşünülmüş olmasının bile büyük felaket olduğunu vurguluyor. "Tüylerim ürperdi. Büyük ayıp." ifadesini kullanıyor. 27 Mayıs'ta tutuklananların tümü Harp Okulu Komutanlığı'na götürüldü. Daha ilk gün bir kayıp verildi. Resmî açıklamaya göre İçişleri Bakanı Namık Gedik, sorgusu yapılırken kendini pencereden aşağı attı. Darbenin ilk kurbanı Gedik'in oğlu Arda Gedik, darbelerde faturanın millete çıktığına işaret ederek bu konunun konuşulmasına bile tepki gösteriyor. İdam edilen Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes ise, "Kesinlikle affedilebilir bir iş değil." değerlendirmesinde bulunuyor.

İdam edilen Polatkan'ın eşi Mutahhara Polatkan: Allah darbeyi düşmanımıza göstermesin

27 Mayıs'ta 400'den fazla kişi birkaç saat içinde derdest edilip haksızlıklarla dolu bir adada tutuldu. Allah düşmanımıza dahi darbe nasip etmesin. Yassıada'da Türk evladının Türk evladına yaptığı, akıl alır şeyler değildi. Çekilen acılar yetmedi mi de hâlâ bunlardan medet umuluyor?

Yassıada'da ölen Tevfik İleri'nin kızı Cahide İleri: Tüylerim ürperdi

Düşünülmüş olması bile büyük felaket. Tüyler ürpertici. 'Ordu göreve' pankartı açıldığında da irkilmiştim. Bundan daha büyük ayıp olmaz. Günlük yalanlanıyor; ama bazılarının yaptığı hazırlıklarla günlükte anlatılanlar çok bağlantılı. İnşallah doğru değildir.

 İntihar ettiği söylenen Gedik'in oğlu Arda Gedik: Darbeye, en başta aydınlar tavır almalı

Milletin yaşadığı acı, babamı kaybetme acısı yanında hafif kalır. Bunun faturasını millet çekiyor. Memleketin çivisi çıkıyor. Ondan sonra da yerine çak bakalım çakabilirsen. Başta aydınlar darbeye karşı olmalı. Bunun tartışması bile olmaz.

Yassıada'da ölen vekilin oğlu Özer Yılmaz: Zararları ortadayken bu heves niye?

27 Mayıs Türkiye'yi 50 yıl geriye götürdü. Zararları ortadayken buna hâlâ heves etmeler niye? "Hacıbekir de, eğer imalatı beş defa kesintiye uğrasaydı helvayı bu denli güzel yapamazdı. Ülkenin gelişmesini istiyorsak artık bu taleplerden vazgeçelim. Atatürk, orduyu hiçbir zaman siyasete karıştırmadı.

DP'li vekil Gıyasettin Emre: Hıyanetin de ötesinde büyük bir kötülük

Böyle şeyleri hiç kimsenin bahsetmemesi lazım. Nasıl, darbe normal bir talepmiş gibi sunulabilir? Bu hıyanetin de ötesinde bir kötülüktür. Demokrasi artık yerleşti. Bu kadar kurban verildi. Ayıp değil mi?

Yassıada'da yargılanan DP'li vekil Sami Soylu: Türkiye için yüz karası

Ne kendi memleketim, ne de başka bir ülkede darbe olmasını isterim. Düşünülmüş olması bile beni üzdü. O kelimeyi duymak istemiyorum. Memleket için çok acı. Bu yüz karası dönemi çağrıştıracak eylem, fikir jimnastiği bile olsa tasvip edilemez. Kimsenin böyle bir acıyı yaşatma hakkı yok.

Başbakan Menderes'in oğlu Aydın Menderes: Affedilebilir bir iş değil

Darbe girişimi kesinlikle affedilebilir bir iş değil. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, genelkurmay başkanını çağırmalı ve bunu sormalı. Bu işin aydınlatılması için talimat vermelidir. 47 yıllık siyasi hayatımda ben bunu öğrendim.

***

16. Dönem milletvekili Yılmaz, 1934 yılında İzmir'de doğdu. TED Ankara Koleji ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye bölümünü bitiren Yılmaz, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. Yılmaz, Demokratlar Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görev yaptı.

Demokratlar Kulübü III. Dönem Başkanı: OSMAN ALİHOCAGİL

DEMOKRATLAR KULÜBÜ DERNEĞİ 

III. DÖNEM BAŞKANI OSMAN ALİHOCAGİL

27 Ekim 1957’de yapılan milletvekili genel seçimlerinde 208.352 kayıtlı seçmenden % 77,4’ü oy kullandı. Seçimlerde Rıfkı Salim Burçak, Sabri Erduman, Rıza Topçuoğlu, Mustafa Zeren, Şevki Erker, Abdulkadir Eryurt, Hasan Numanoğlu, Osman Alihocagil, Mehmet Eyüboğlu, Melik Fırat, Said Kantarel, Münip Özer ve Fethullah Taşkesenlioğlu milletvekilliğine seçildiler. 

Kadim Rize Senatörü ve Demokratlar Kulübü Derneği II. Dönem Başkanı: HÜSEYİN AGUN

7 Ocak 2001, Demokrat Parti'nin kuruluşunun 55. yıldönümü ve HÜSEYİN AGUN

DEMOKRATLAR KULÜBÜ'NÜN
Prof. Dr. Rıfkı Salim BURÇAK'dan
Sonraki "İKİNCİ" Başkanı
HÜSEYİN AGUN 

Demokrat Parti'nin (DP) kuruluşunun 55. yıldönümü nedeniyle eski başbakanlardan Adnan Menderes ile eski bakanlardan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın mezarlarının bulunduğu Topkapı'daki Anıtmezar'da bir tören düzenlendi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende konuşan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, DP'nin 7 Ocak 1946'da kurulduğunu hatırlatarak, "7 Ocak, sadece bir parti kuruluşundan ibaret değildir. Demokrasiye giriştir, uygar dünyaya adımdır, halkın zaferidir, demokrasinin zaferidir. 55 yıl sonra bir büyük aşamanın değerini bir daha anlıyoruz. Hepimiz DP'liyiz, AP'liyiz, DYP'liyiz. Çünkü biz demokratız" dedi.
DP'nin iki meselenin temsilcisi olduğunu ifade eden Çiller, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hem demokrasi, hem hizmet. Hizmeti demokrasi ile vermek. Demokrasi adına, yani millet adına hizmet vermek. Nitekim öyle de olmuştur. Bugün Türkiye'de demokrasi mücadelesini, her türlü ezaya, cefaya, çileye, canlar feda etmeye rağmen DP, AP ve DYP hiçbir kırık çizgisi olmadan götürmüştür. Çünkü hiçbir dönemde kıratın sahipleri demokratlar bükülmemişlerdir, eğilmemişlerdir. Onların demokrasi anlayışı hiçbir zaman ikiyüzlü olmamıştır. Hiçbir dönemde atanmışlığı kabul etmemiştir. Hiçbir ara dönemin atanmışlığını içine sindirememiştir." 

"Siyaset korkakların ve korkutulmuşların işi değildir" diyen Çiller, "Şehitler pahasına bu emaneti bize kadar ulaştıranların huzurunda söyleyeceklerimiz var. DP'yi kuranları, o dava uğruna canlarını verenleri, demokrasi şehitlerini şükranla anıyoruz. Şehitlerpahasına bu emaneti bize getirenlere borcumuz var" şeklinde konuştu.
Törenin ardından Anıtmezar'dan ayrılışı sırasında, gazetecilerin, DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu hakkında basında çıkan iddialarla ilgili sorusu üzerine Çiller, ''Bu konuda kendisi açıklama yapacak. Olay yargıya intikal edecektir. Herkes yargının kararını beklemek durumunda'' dedi.
Çiller gözyaşları 

DYP İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu da törende yaptığı konuşmada, DP'nin kuruluşu ve sonrasında yaşanan olayları anlatarak, DP, AP ve DYP'nin birçok eziyet ve cefa çektiğini söyledi. Soylu'nun konuşmasının sonlarına doğru Tansu Çiller'in duygulanarak gözyaşı döktüğü gözlendi. Törende ayrıca, DP eski milletvekilleri Mehmet Gülpınar ve Hüseyin Agun ile AP eski milletvekili Sabit Osman Avcı da anılarını anlattılar.
***

Hüseyin Agun (Milletvekili)

1954 Genel Seçimleriyle ilk kez meclise giren Hüseyin Agun, 1913

HÜSEYİN AGUN

yılında Rize Merkez’e bağlı Veliköy Köyü’nde doğdu. İlk ve ortaokulu Rize ve Trabzon’da tamamladı. 1931 yılında Trabzon Lisesi’ni bitirdi. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne girdi ve 1935 yılında orman yüksek mühendisi oldu.

Ülkemizin çeşitli bölgelerinde orman mühendisi olarak çalıştı. 1 Aralık 1944’te Orman Baş Mühendis Muavini, 27 Ekim 1949’da Genel Müdürlük 4. Şube Müdürlüğü emrinde Baş Mühendis Yardımcısı, 1 Kasım 1949’da 11. Şube Müdürü oldu. 17 Nisan 1951’de Trabzon Orman Baş Müdürlüğü görevinde çalışmak üzere Umum Müdürlük Şube Müdürü, 30 Kasım 1953’te Trabzon Orman Baş Müdürü, 1 Aralık 1953’te Trabzon Baş Müdürlüğü vazifesinde Umum Müdürlük Fen Heyeti azası oldu.

Bu görevde iken, Demokrat Parti adayı olarak 55.229 oyla Rize Milletvekili seçildi. Dönem boyunca Bütçe Encümeni’nde çalıştı. Orman mahsulleri satışında özel idarelere hisse verilmesine dair kanun ile inhisarlar bira ve şarap fabrikalarının Orman Çiftliği’ne devri hakkındaki kanunun tekriri müzakeresi için, ayrıca orman kanun layihasını ve iskan kanun layihasını müzakere için kurulan geçici komisyonlarda üye olarak görev yaptı. Bu dönemde bir teklifi, Genel Kurul’da dört konuşması vardır.

XI. Dönem’de de Rize milletvekili olan Hüseyin Agun, Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı’nca, Anayasa’yı ihlal suçundan beş yıl ağır hapse mahkum edildi. Yassıada ve Kayseri’de 3 yıl cezaevinde kaldı. 1963’te Amerikan Yardım Heyeti’nde uzman mühendis olarak çalıştı.

Hüseyin Agun, mahkumiyet yıllarını şu şekilde anlatmaktadır: “Anayasayı ihlal etmişiz diye altı arkadaşımızdan birisi idam, birisi otuz küsür sene müebbet aldı. Biz, geride kalan dört kişiye de, beşer sene verdiler. Kafadan atma cezalar bunlar. Öylece çıktık, üç senesini yattık. Şartla tahliye edildik.”

15 Ağustos 1966’da yeniden devlet hizmetine dönen Agun, Orman Genel Müdürlüğü Teknik Müşaviri olarak görev yapmaya başladı. 30 Kasım 1967’de Genel Müdürlük Teknik Müşaviri Kıdemli Orman Baş Mühendisi, 6 Mayıs 1969’da Bakanlık Müsteşar Muavini Kıdemli Orman Baş Mühendisi, 17 Kasım 1971’de Orman Bakanlığı Baş Müşaviri oldu. 2 Ağustos 1973’te emekliye ayrıldı.

MUTLULUĞUN RESMİ

geçmiş zaman olur ki...

hayali cihan değer!...

BURASI NERESİ? Bilen varsa lütfen bize bildirsin!..

Prof. Dr. Rıfkı Salim BURÇAK

DEMOKRATLAR KULÜBÜ DERNEĞİ KURUCU BAŞKANI 

Rıfkı Salim Burçak

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Rıfkı Salim Burçak (d. 1913 – ö. 1998) Türk akademisyen, siyasetçi

Erzurum’da doğdu. Mülkiye Mektebi’ni bitirdi ve aynı okuldan siyasal tarih kürsüsüne asistan, doçent ve profesör oldu. Daha sonra siyasi hayata atılarak Demokrat Parti’den Erzurum milletvekili seçildi. Partinin genel yönetim kurulunda görev aldı. Bu süre içinde Adnan Menderes hükümetlerinde Gümrük ve Tekel ile Milli Eğitim bakanlığı yaptı. 27 Mayıs 1960’tan sonra Yassıada’da Yüksek adalet divanı tarafından yargılanarak mahkûm edildi. 1963 affından yararlandı. Gazi Terbiye Enstitüsü’nde devrim tarihi öğretim üyeliğine atandı. Ayrıca, İktisadi ve Ticari ilimler akademisinde ve Başkent Özel Gazetecilik Okulu’nda siyasal tarih dersleri de verdi. 1974’de emekliye ayrılan Rıfkı Salim Burçak, 1998’de vefat etmiştir.

II. Menderes Hükümeti'nde 9 Mart 1951 - 26 Ekim 1951 tarihleri arasında Gümrük ve Tekel bakanlığı, 8 Nisan 1953 - 17 Mayıs 1954tarihleri arasında ise Milli Eğitim Bakanlığı görevlerinde bulundu. Demokratlar Klübü derneğinin kurucuları arasında yer aldı.

Erzurum’a önemli hizmetler vermiş, Atatürk Üniversitesi’nin kuruluşunda büyük emekleri olmuştur. Ayrıca 1984-1987 yılları arasında YÖK Genel Kurul üyeliği görevinde bulunan Burçak, Mehmet Ali Birand, Can Dündar ve Bülent Çaplı'nın hazırladığı Demirkıratbelgeseline, Altan Öymen ile birlikte danışmanlık yapmıştır.

Eserlerden bazıları [değiştir]

Türk-Rus-İngiliz Münasebetleri (İstanbul, 1946)

On Yılın Anıları, Prof. Dr. Rıfkı Salim Burçak 1998 Ankara, 789 s. Dağıtım Dergah Yayınları.

Yassıada ve Öncesi

Milli İradenin Zaferi

Demokrat Parti’nin Politika Hayatına Yeniden Girişi (Demokratlar Kulübü yayınları No.:14) (Ankara, 1997) (Rıfkı Salim Burçak ve R. Güner Sarısözen)

Türkiye'de Demokrasiye Geçiş: 1945 - 1950 (Ankara, 1970)

Çok Partili Hayata Geçişimiz Üzerinde II. Dünya Savaşının Etkisi

Moskova Görüşmeleri (26 Eylül 1939 - 16 Ekim 1939) ve Dış Politikamız Üzerindeki Tesirleri, Gazi Üniversitesi Yayınları (Ankara,1983)

Türkiye'de Askeri Müdahalelerin Düşündürdükleri; Rıfkı Salim Burçak - Gazi Üniversitesi Yayınları; Askerlik Bilimi (Ankara, 1988)

İdamların içyüzü; Rıfkı Salim Burçak - Demokratlar Kulübü Yayınları (Ankara, 1997)